BEBEK VE ERKEN ÇOCUKLUKTA YEME-YEDİRME BOZUKLUKLARI

Beslenme yalnızca çocuğun gerekli besinleri alması değil, aynı zamanda anne ile aktif bir alışverişin olduğu bir etkileşim sürecidir. Bu süreçte annenin bebeğine, doğru zamanda, doğru şekilde cevap vermesi bebeğin psikososyal gelişimini olumlu etkilemekte ve gelişimsel basamakları sağlıklı bir şekilde tamamlamasını sağlamaktadır. Bu dönemde yaşanan sorunlar gelişimsel basamaklarda aksamaya yol açarak çocuğun ileride mizacını, kişilik yapısını olumsuz etkileyebilir ya da bir takım ruhsal bozukluklara zemin hazırlayacak yaralar bırakabilir.

Bebek ve küçük çocuklarda beslenme sorunları %25–50 oranında görülmektedir. Yeterli kilo alımını engelleyecek şiddetteki yeme reddi ve kusma gibi şiddetli beslenme sorunları ise bebeklerin sadece %1–2 sinde görülmektedir

Bu dönemdeki beslenme sorunları;
-Yeme reddi,
-Çok az yeme,
-Yemek seçme,
-Yiyeceklerden kaçınma,
-Kendi kendini beslemeye geçişte gecikme,
-Katı gıdalara geçememe şeklindedir.

Çocuklardaki normal beslenme sürecinde ilk 6 ay temel besin anne sütü olup su dahil herhangi bir ek besin önerilmez. Sonraki 6–8. aylarda meyve suları ve püre şeklindeki yarı katılara geçilebilir. Sekiz - onikinci aylarda yumuşak ve pütürlü besinler yemeğe dahil edilebilir. Bu zamana kadar anne sütü alan çocuklarda bu geçiş aşamalarında biberonla beslenenlere göre daha az sorun yaşanmaktadır. Çünkü anne sütü ile beslenmek bebeği daha sonraki yaşlarda farklı tat ve kokulara hazırlamaktadır.

Bir yaşından sonra ise çocuk aile sofrasında bulunan her yemekten yiyebilir. Ayrıca bu dönemde kaşıkla beslenmeye geçiş yapılması uygun olacaktır. Her ne kadar kaşıkla beslenme etrafı kirleten bir etkinlik olsa da çocuk kısıtlanmamalı, mutlaka desteklenmelidir. Bu durum bebeğin daha ileri yaşlarda otonomi kazanmasında ve karar verebilme becerisinin gelişiminde oldukça önemlidir.

Yeme karşılıklı bir etkileşim olduğundan annenin beslemeyle ilgili tutumları da önemlidir. Sağlıklı bir beslenme alışkanlığında anne; çocuğunun öğünlerde NE? yiyeceğine, NEREDE? yiyeceğine, NE ZAMAN? yiyeceğine; çocuk ise NE KADAR? yiyeceğine karar verebilmelidir. Böylece anne çocuğun gerekli gıdaları almasını sağlarken yeme reddi gibi olumsuz davranışların oluşmasını önleyerek gerekli gıdaları almasını ve öğün düzeninin oluşmasını sağlar. Çocuğun ne miktarda yemek yiyeceğine kendisinin karar verebilmesi de açlık - tokluk döngüsünün oluşması açısından önemlidir. Psikososyal açıdan sağlıklı bir birey olmada, çocuğun yalnızca beslenme de değil pek çok alanda bağımsızlığı desteklenirken aynı zamanda uygun sınırların da konması önemlidir.