Makaleler > 2008 - Sancılar Doğumların Habercisidir

Nur Engindeniz’in, ‘Psikanaliz ve Sinema’ etkinliği kapsamında ele aldığımız ‘5 Vakit’ adlı filmi yorumu aşağıdaki tümcelerle başlıyordu:

“Reha Erdem, “Beş Vakit”i şu sözlerle anlatıyor: “ Bu bir zaman filmi. Zamanın ritmi, filmin ritmi. Toprakla deniz, kayayla gök arasına asılı bir köyde büyümeye çalışan iki çocuğun zamanın akışında yuvarlanmalarının filmi. Orada zamanın tek sarkacı, kimi zaman gümüşi bir bıçak gibi parlayan minare ve o minarenin, güneş saatiyle dönen beş vakti...

Günde beş kez okunan ezan, insanın beş vaktini yani beş halini, korkusunu ve arzusunu, sevgisini ve kinini, inancını ve acısını, çığlığını ve hıçkırığını, tutkusunu ve nefretini mevsimler gibi, güneş gibi, ay gibi döndürüp karşısına getiriyor. Her karşılaşma yeni bir acıya, büyüme, olgunlaşma, yaşlanma acısına yol açıyor. Trajedi bu. Film bu trajediyi, bu özel mekânda, mekânın bütün saflığı ve tazeliğiyle, yüzleri ve vücutları, sözleri ve sesleri, kendi oluşturacağı sinematografik zaman içinde akıtmayı hedefliyor. İsteği bu acıya şahitlik.”

Reha Erdem’in zaman filmi olarak tanımladığı bu filmde, insan zamanının belki de en sancılı evresi olan ergenliğe tanıklık ettik. Ergenlik; kaybedilen çocukluğun yasıdır, ergenlik birey olabilmek için, var olabilmek için ebeveynlerle yaşanan savaştır, ergenlik değişimdir, dönüşümdür, ikinci bir doğumdur.”

Ergenin gözünden ergenliğin dünyasını, dolayısıyla sıkıntılarını, o sıkıntılı büyüyüşü izlerken, aynı zamanda bu seneki kongre konumuz olan ‘Yakın İlişkiler’le doğrudan bağlantılı sahneler de gözümüzün önünden akıp geçtiler. Filmde, yakın olabilmenin onarıcı/destekleyici gücü ile yakın olamamalarda yaşanılan gerginlik/uzaklık/öfke duyguları, tüm bunların alt dili olan ilk nesneyle (anne) ve anne-çocuk ilişkisinin aslında düzenleyicisi konumundaki babayla ilişkilerde, çeşitlemelerle, sunuluyorlardı.

Evet; bu sene kongremizde ‘Yakın İlişkiler’ e odaklanacağız. Programın davet mektubunu ve içeriğini bu ayın içinde sitemizde bulabileceksiniz. Çekici olduğu kadar çetrefilli bir konuyu psikanalitik yörüngede ele almak bizlere heyecan veriyor.

Kongre çalışmaları devam ede dursun, aylık etkinliklerimiz (Halk Konferansları, Psikanaliz ve Sinema, Oyun Terapisi, Grup Psikoterapileri ve Eğitimleri) olanca hızıyla sürüyor.

Bu ay, örneğin, ‘Psikanaliz ve Sinema’ da, Mustafa ÖZDEN, tartışmacı olarak, bizlere, yönetmen Andrei ZVYAGİNTSEV’in ‘Dönüş’ adlı filmini sunacak.

‘Halk Konferansları’ nda, Psikiyatrist Ayşe KUTLU ‘Ergenlikte Ebeveyn Tutumları’ nı anlatacak.

Bütün bu çalışmalar, bizlere, kimi zaman sancıda ama her gün, gelecekte daha iyilerini ve daha zenginlerini gerçekleştirmek isteği veriyor.


(Nisan 2008)
Fatih F.Karaman